4 – 6 YAŞ

4 – 6 YAŞ
Hüseyin İRİİLTER
Atatürk’ün “Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder.” sözü eğitimin yanlış ellere bırakılmaması gerektiğini çok da güzel anlatır. Öyleyse eğitimi eğitimcilere bırakmak gerekir ve her alandan çok daha fazla liyakat gerektiren konudur.
Diyanetin din adına koyduğu birçok uygulama Eğitim Bilimi ve Teorisi dediğimiz Pedagojiye aykırı olduğu görülmektedir. Tarikat ve cemaatlerin pedagoji diye bir anlayışının olmadığı bilinmekte olup diyanetin bunları kontrol altında tutmak gerekliliği bir yana kendisini de adeta tarikat ve cemaatlere benzetir görünmesi işin en acı yönü.
Birçok yanlış uygulamanın yanında bunlardan birisi “Bu da ne?” dedirten cinsinden olan “4-6 Yaş Kuran Kursu”
Bilindiği üzere cemaatlerce hiçbir bilimsel temele dayanmayan, okul öncesi çağındaki çocuklara adına eğitim kurumu bile diyemeyeceğimiz Sıbyan Mekteplerinin açılmasına göz yumulmuş ve hatta desteklenmişti. İşin garip tarafı bu rüzgara Diyanet İşleri Başkanlığının da kapıldığı görülmektedir.
İlkokul birinci sınıf yaklaşık yetmiş iki ay yaş grubunu kapsar. Birinci sınıfta anladığı bir dilde okuma yazma öğretilmekte olup kimi öğrencilere bu bile erken gelebilmektedir. Unutulmamalıdır ki bir dönem altmış aylık çocuklar birinci sınıfa dahil edilmiş, el birliğiyle bu kuşağa travma yaşatılmıştı. Sonradan bunun yanlışlığı fark edilmiş, halkımızın tepkileri üzerine durum biraz olsun düzeltilmeye çalışılmışsa da onun acısını yine o çocuklar çekmeye devam etmektedir.
Hal böyle iken;
Pedagojiye aykırı olan ve “Ben yaptım oldu.” diyerek “4-6 yaş Kuran Kursu” olarak karşımıza çıkan uygulamada bu yaş grubundaki çocuklara anlamadığı bir dilin harflerini yine anlamını bilmeden telaffuzu ezberletilmeye çalışılmaktadır. Üstelik ezberci eğitim sisteminin eğitimi nasıl katlettiği herkesçe bilinirken bu uygulamanın görmezden gelinmesi tartışılması gereken bir konudur.
Bu yaş grubu çocukları soyut ya da somut işlemler döneminin aksine işlem öncesi dönemi kapsamaktadır. Bu dönem çocukları çevresindeki somut varlıkların da yardımıyla yaşamı en hızlı öğrendiği dönemdir ve en çok soruyu bu dönemde sorarlar. Sorduğu sorulara alabildiği yanıt kadar yaşamı kavrarlar. “4-6 yaş Kuran Kursu” çocuklarımızın yaşamı öğrenmedeki en önemli engellerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bunun yanında bu yaş grubuna hiç de uymayacak şekilde tamamen soyut kavramlar (Allah, melek, ölüm, cennet, cehennem vb.) verilmek istenmektedir. Bu tür soyut kavramların çocuklara verilmesinin pedagojiye uygunluğu ve gerekliliği tartışma götürür bir durumdur. Çocukların ruhsal dünyalarında ciddi yaralar açacağı riski hiç de küçümsenmemelidir. Yaşamı doğru anlamaya, sorgulamaya, özgür düşünceye vb. birçok çocuk gelişimini ilgilendiren konuya engel oluşturabileceği bilinmelidir.
Bu uygulamaya geçilirken hiçbir Eğitim Bilimciye, Pedagoga, Çocuk Psikoloğuna danışılmadığı apaçık ortadadır. İşin en kötüsü de bu işi en iyi bilen bu kişilerden, sendikalardan ve duruma tepki göstermesi gereken birçok örgütten cılız birkaç sesin dışında ses çıkmamaktadır.
Bu tür uygulamaları savunan kişilerden “Diyanet bir talebi yerine getiriyor.”, “Uygulama gönüllülük esasına dayanır, isteyen gönderir, istemeyen göndermez.” benzeri savunmalar gelebilmektedir.
Birincisi; her yanlış, talep ediliyor diye uygulanmaz.
İkincisi; O çocuklar bu toplumun geleceğidir ve onların geleceğinden hepimiz sorumluyuz. Her çocuğun eğitimi için devlet yatırım yapmaktadır ve her bireyin gelişimi toplumun tümünü ilgilendiren bir konudur.
O halde;
Ya bu uygulamadan vaz geçilmeli ya da fıkradaki gibi “Bir fil yetmez.” deyip okuma yazma dönemi dediğimiz ilkokul birinci sınıf çağı dört yaşına indirilmeli.
Sizce hangisi?
-
Mustafa Kemal’in Askerleriyiz
-
ATATÜRK”ÜN CUMHURİYETİ
-
Türkiye Cumhuriyeti egemen bir hukuk devletidir.
-
Terör Örgütleri İle Pazarlık Edilemez
-
BATAKLIKTAN NASIL ÇIKACAĞIZ?
-
KULDAN BİREY, ÜMMETTEN ULUS, ESARETTEN ÖZGÜRLÜK, EMPERYALİST İŞGALDEN BAĞIMSIZ VATAN YARATAN DEVRİMDİR CUMHURİYET!