HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ ENDEKSİ

HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ ENDEKSİ
“Aklı öldürürsen, Ahlak da ölür. Akıl ve Ahlak öldüğünde, millet bölünür. Kadı’yı satın aldığın gün Adalet ölür. Adaleti öldürdüğün gün: Devlet de ölür…”
Fatih Sultan Mehmet’in bu sözü her devirde olduğu gibi günümüzde de ders verir niteliktedir.
Bu sözü bize tekrar anımsatan konu “Hukukun Üstünlüğü” seviyemizi gösteren uluslararası bir araştırmanın sonucu.
Araştırma sonucuna geçmeden önce Cumhuriyetle birlikte haklar ve özgürlükler konusunda kazanımlarımızın neler olduğunu yüzeysel de olsa hatırlatmak yerinde olur.
Hukuk toplumu düzenleyen ve devletin kontrolünde güçlendirilmiş bulunan kuralların tümü, Adalet ise hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesidir. Diğer bir deyişle hukukun uygulanmasıdır.
Türk Medeni Kanunuyla ve farklı zamanlarda çıkarılan bazı kanunlarla hukuk alanında dönemin şartlarına göre çok büyük yol kat edilmiştir. Bugün hukukun üstünlüğü konusunda gelişmiş görünen ülkelerin çoğundan daha önce bazı haklar ve özgürlükler ülkemizde uygulanmıştır.
Ailede kadın-erkek eşitliğinin sağlanması, resmi nikah zorunluluğu, çok eşliliğin sonlandırılması, kadınlara istedikleri mesleğe girebilme hakkı, mahkemelerde tanıklık yapma, miras ve boşanma konularında kadın-erkek eşitliğinin sağlanması, patrikhanelerin din işleri dışındaki yetkilerin kaldırılması gibi yenilikler getirilmiştir. İleriki dönemlerde kadınlara seçme seçilme hakkının sağlanması gibi devrimler gerçekleştirilmiştir.
Cumhuriyetten önce teokratik bir sistemle yönetilen bir toplumun demokratik sistemle yeni tanışmış olması ve devamında mucizevi bir şekilde aldığı yol çok önemlidir.
Bugün geldiğimiz nokta ise uluslararası araştırmalara göre birçok konuda olduğu gibi hak ve özgürlükler bakımından da kazanımlarımızda geriye gitmemizdir
Özünde elde ettiğimiz hak ve özgürlükler konusunda neler kaybettiğimizi yaşayarak zaten görmekteyiz. Bu araştırmalar yaşadıklarımızın matematiğe dökülmüş halidir.
Öyleyse konumuza dönelim;
Türkiye Barolar Birliğinin de üyesi olduğu Dünya Adalet Projesi’nin (WJP), 2020 yılı “Hukukun Üstünlüğü Endeksi” raporuna göre Türkiye açısından durumun vahameti gözler önüne serilmektedir.
2020 raporunda Türkiye, birçok Afrika ülkesinin de gerisinde kalarak, 0.43 endeks puanı ile 128 ülke arasında 107. Sırada yer alıyor.
Sıralamadaki yerimiz çok düşündürücü değil mi?
İyi de bu sıralama “nasıl”, “neye göre”, ….. sorularını soruyoruz kendimize sanırım.
Bu örgütün araştırmasında hukukun üstünlüğünü ölçmek için kullanılan çeşitli kriterler var.
Bunları:
*Hükümetin Gücünün Sınırlandırılması,
*Yolsuzlukla Mücadele,
*Şeffaflık,
*Temel Haklar,
*Kişilerin Can ve Mal Güvenliği,
*Hukuki ve İdari Düzenlemelerin Uygulanması,
*Vatandaşların Adalete Erişilebilirliği şeklinde sıralanabilir.
Adını saydığımız bu kriterlere göre yapılan araştırmalar değerlendirildiği zaman insanların kafasındaki yargı çoğu kere kişinin ideolojik yaklaşımına göre farklılık gösterebilir. Ancak yapılan bu tür araştırmalardan çıkan sonuçla yüzleşmek, ciddiye almak çözüm açısından çok önemlidir.
Uluslararası alanda Hukukun Üstünlüğü Endeksinde bizi geriye götüren sebep her ne kadar yasalar gibi gösterilse de birinci derecede sorumlu yöneten erktir. Yasalar ne kadar iyi de olsa bizim yönetim sistemimize göre uygulamanın yöneten erkin insafına bırakıldığını açık ve net olarak görmekteyiz.
Unutulmamalıdır ki,
Hukukun Üstünlüğü Endeksine göre uluslararası alandaki sıralamamız her alanda ülkemizi olumlu ya da olumsuz etkileyecektir. Fatih Sultan Mehmet’in sözü tam da buna işaret etmekte olup hukukun üstünlüğünü sağlamak yöneten erkin asli görevidir.
Hüseyin İRİİLTER- Seydişehir
-
Mustafa Kemal’in Askerleriyiz
-
ATATÜRK”ÜN CUMHURİYETİ
-
Türkiye Cumhuriyeti egemen bir hukuk devletidir.
-
Terör Örgütleri İle Pazarlık Edilemez
-
BATAKLIKTAN NASIL ÇIKACAĞIZ?
-
KULDAN BİREY, ÜMMETTEN ULUS, ESARETTEN ÖZGÜRLÜK, EMPERYALİST İŞGALDEN BAĞIMSIZ VATAN YARATAN DEVRİMDİR CUMHURİYET!